of one piece

  1. (a) aynı cins, bir tür/cins, uygun, mutabık.
    That plan is of a piece with the rest of his silly suggestions.
    (b) tek parça, bütün, bölünmemiş, yekpare.
tek parça halinde
azar, tevbih, kızgınlığın/öfkenin açıkça ifadesi, açıkça tasvip etmeme/karşı gelme.
give someone a
piece of one's mind = tell someone one's mind: (birisine) ağzına geleni söylemek, iyice veriştimek, adamakıllı haşlamak, azarlamak/paylamak.
(a) samimî eleştiri/tenkit, açıkça söylenen fikir, (b) azarlama, paylama.
akıl vermek Fiil
(a) bir kimsenin kusurunu yüzüne vurmak, (b) aklını başına getirmek.
birine ağzına geleni söylemek Fiil
birisini azarlamak/paylamak, hakkında düşündüklerini açıkça söylemek.